İçeriğe geç

Türkiye’yi 1. dünya savaşına kim soktu ?

Türkiye’yi 1. Dünya Savaşına Kim Soktu? (Ve Benim Düşüncelerim Arasında Kaybolduğum O Anlar)

Herkesin kahve molasında sohbet açtığı o mesele var ya, hani “Kim soktu Türkiye’yi 1. Dünya Savaşına?” Bazen aramızda “Ya, bunu kim soktu acaba?” diye şakalaşıyoruz, ama işin içine biraz tarih girdi mi hemen düşünmeye başlıyorum. İzmir’de yaşıyorum, burada herkesin kafasında türlü türlü sorular var. Mesela ben bir kafede oturup “Bu tarihe kim soktu, kim çıkardı?” diye konuşurken, arkadaşım gözlüğünü düzelterek bakıyor: “Ya bunları kimse sormaz, sokaklarda çene çalmak varken tarih mi konuşacağız?”

Ama bir anlık duraklama, içimdeki düşünce fırtınasını başlatıyor.

Kendi Kendime Sohbet: Türkiye’yi 1. Dünya Savaşına Kim Soktu?

Düşünsene, Türkiye’nin 1. Dünya Savaşına girmesiyle ilgili soruyu ciddiye alıyorum ama iç sesim hemen devreye giriyor.

İç sesim: “Emin misin? Bu kadar basit mi?”

Evet, düşündüm. Ne yani, Türkiye bir sabah kahvaltısını yaparken mi karar verdi? Yoksa “Büyük güçler” dedikleri o gizemli güçler Türkiye’yi bir sabah uyandırıp “Hadi bakalım, birinci dünya savaşına giriyoruz!” mı dediler? Tabii ki hayır. Ama mesele sadece bu kadar basit değil, değil mi?

Türkiye, o zamanlar Osmanlı İmparatorluğu ve savaşın başında tarafsız bir ülke olarak duruyordu. Ama Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile yapmış olduğu gizli bir anlaşma (bunu daha çok “açık sır” olarak kabul edelim) sonunda, savaşın taraflarından biri oldu. Ama kim sorusuna gelirsek… Bunu tam olarak kim yaptı? Bunu herkes farklı cevaplayabilir tabii.

Almanya ile Dans: Türkiye’nin Savaşta Kimle “Çiftleştiği” Durum

“Kim soktu?” sorusunun cevabında tabii ki Almanya’nın büyük bir rolü var. Osmanlı Devleti, o zamanlar Almanya’yla sıkı bir işbirliği yapıyordu. Bir zamanlar Almanya, Osmanlı’ya “Haydi, biraz daha güçlenelim, sana da faydamız dokunur” diye bir tür teklif götürdü. Bu iş bir şekilde “çiftlikteki ikili anlaşma” gibi bir şeye dönüştü. Kendi kendime, bazen düşünüyorum, “Ya Almanya da biraz fazla mı güvenmişti, ya da Osmanlı… Almanya’nın sağ gösterip sol vurduğuna düşmüş müydü?” Ama o zamanlar herkesin farklı bir derdi vardı, kimse kimseye fazla soru sormuyordu.

Bir bakıma Osmanlı, Almanya ile bağ kurdu ve bu anlaşma sonrası Türkiye 1. Dünya Savaşına adımını atmış oldu. Sonuçta kimse sorumluluğu tam olarak üstlenmeye çalışmadı; herkes parmağını birilerine gösterdi, ama kimse tam olarak söylemedi: “Evet, biz soktuk.”

Diyalog

Ben: “Yani, Almanya’nın suçu var, ama Osmanlı da… hani bir nevi kafaya koymuştu.”

Arkadaşım: “Daha yeni sohbet ettik, yemek menüsünü bile sen seçiyorsun, senin gibi devlet yönetme işinde başarılı olabilirim belki!”

Ben (içimden): “Aman Tanrım, bu kadar önemli bir konuda gerçekten öneri almak isterdim.”

Böyle, her şey bir yana, dışarıda dostumun söyledikleri bir şaka gibi ama aslında bu dönemin karmaşıklığını temsil ediyor.

“Bir Anlık Karar”: İçsel Monologlarım ve Gerçekleşen Savaş

Bazen kendi kendime düşünürken, şunları sorguluyorum: Birileri bir sabah kalkıp “Hadi, bu savaşa girelim” demiş olabilir mi? Yani gerçekten bir “anlık karar” mıydı? “Kim soktu?” sorusu, yalnızca anlaşmalar ve siyasi oyunlarla açıklanamayacak kadar çok katmanlı bir mesele. Tıpkı bugün gündemdeki tartışmalar gibi, bazen bir kararın arkasında milyonlarca değişken ve gözle görülmeyen etken bulunabiliyor.

“Ya şöyle olursa?” diye düşündüğümde, mesela savaşın başında Almanya’nın baskıları olmasaydı, Osmanlı Devleti tarafsız kalıp, savaşa katılmayabilir miydi? Ya da İstanbul’daki bazı yüksek bürokratlar bu savaşa girilmesini bizzat mı istemişti? Gerçekten çok karmaşık bir durum. Ama bir bakıma içimdeki şüpheleri, her tarihsel dönüm noktası gibi, çözmeye çalışırken bir yandan da bu olayların günümüzdeki yansımasına kafa yoruyorum. Düşünmeden edemiyorum: “Bugün de birilerine dışarıdan bakınca, ‘Kim soktu?’ sorusu sorulmaz mı?”

Herkes Kendine Göre: Bir Sonraki “Kim Soktu?” Sorusu

İstanbul’da veya İzmir’de bir kafede çayı yudumlarken bu tarihsel meseleler üzerine düşünmek biraz da komik. Arkadaşlarım bir yandan “Kim soktu Türkiye’yi 1. Dünya Savaşına?” diye sorup gülüşürken, ben içimdeki her soruyu cevaplamaya çalışıyorum. Ve birden düşündüm: “Peki, şimdi kim sokuyor bu memleketi, ona ne demeli?” Gerçekten sorular sormaktan yorulmuş oluyorum.

İç sesim: “Ya, biraz da şaka yapsan? Kim soktu demekten, kimseyi üzme!”

Evet, sonunda biraz şaka yapmak lazım, ama tarih gerçekten karmaşık bir mesele. Sadece kendi zamanımızda değil, geçmişte de hep aynı şekilde karmaşık sorular soruluyor. Kimse “tam olarak” kimseyi suçlamaz ama bir şekilde her şey bir yerlerde birleşir.

Sonuç: Türkiye’yi 1. Dünya Savaşına Kim Soktu?

Gelin görün ki, 1. Dünya Savaşına Türkiye’nin girmesinde en büyük etken Almanya ile yapılan gizli anlaşma ve siyasetin karmaşıklığıydı. Ama tüm bu karmaşıklığın içinde, tarihsel olayları anlamaya çalışırken bazen insan kafası karışıyor. Biraz eğlenelim, biraz derinleşelim ama sonuçta “Kim soktu?” sorusunun yanıtı bir kişi ya da grup üzerinden açıklanacak bir mesele değil. Hepimiz bir şekilde tarihin bir parçasıyız, farkında olmadan.

Ama eğlenceli olan şey şu ki, bu soruyu sormak, belki de geçmişi daha iyi anlamamıza yardımcı olur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
https://hiltonbet-giris.com/betexper indirelexbetgiris.orgsplash